2 Mart 2013 Cumartesi

Tatvan-Kırsal Kalkınma Projesi (1 Mart 2013 )- Öğrencilerle Buluşma



1 Mart 2013 günü saat 05:00  sularında gün daha ağarmamışken ,Tatvan serüvenimiz için  yola koyulduk.İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı'ndan Ankara Esenboğa Havaalanı aktarmalı devam eden  uçuşumuz, Van Havalanın'da son bulurken hepimizin içinde yorgunluktan çok tüm dönem boyunca iletişimde olduğumuz fakat ilk kez yüzyüze tanışacağımız öğrencilerimizi görecek olmanın heyecanı vardı.






Uyuyup uyandığımız uçak ve otobüs yolculuklarımızdan sonra bütün enerjimizle Tatvan'da Hüsnü M.Özyeğin Vakfı tarafından kurulan Hüsnü M.Özyeğin Vakfı Deniz Süren İlköğretim Okulu'na vardık.Daha okulun kapısından girmeden bile sesimizi duyup pencerelerin önünde yerlerini alan öğrencilerin bizlere el sallamaları , 'Hoşgeldiniz.' diye seslenmeleri, parlak bakan gözleri ve gülen yüzleriyle daha da neşe, heyecan ve enerji dolduk.




Aslında ilk başta gelirken, onlarla öğle yemeği yemeyi  daha sonra da sınıflara girip seanslarımıza başlamayı amaçlamıştık fakat gerek uçak gerekse otobüste olan ufak gecikmelerden ötürü yemek saatlerini kaçırdık .Onlar derslerini dinlerken biz aşağıda, tıpkı onlar gibi yemek sırasına girdik, her gün oturdukları sandalyelerde yerlerimizi aldık ve belki de hayatımızdaki en anlamlı yemeklerden birini yedik. Hepimizin yorumları arasında           'Çorba çok lezzetli değil mi?', 'Ekmek çok taze değil mi?' , 'Pilav adeta mükemmel!' vb. gibi vurgular bulunurken , aslında doğallığın ve tazeliğin hayatımızdaki en önemli şeylerden bir tanesi olduğuna bir kez daha  dikkat çekmiş bulunduk.

Lezzetli bir öğle yemeğinin ardından Özgür ve Doğukan arkadaşımız okuldaki ve  kooparatif ofisindeki teknikle, panellerle , internet bağlantısı ile  ilgili  aksaklıkları gidermek için aramızdan ayrılırken , geri kalanlar olarak sınıfa çıkıp , geçtiğimiz dönem boyunca internet üzerinden             Oku-Düşün-Paylaş seanslarımızı gerçekleştirdiğimiz öğrencilerimizle hasret giderdik. Hemen ardından, onlarla son bir seans yapmak için yerlerimizi aldık.Gözleri pırıl pırıl bakan gençlerle , bundan önceki seanslarımızın bir hatırlatmasını yaptıktan sonra , birer birer hepsinin hayallerinden bahsettik. Seanslardan sonra fikirlerini söylerken  daha özgür, hayallerini paylaşırken daha özgüvenli ve kararlı, gözlerimize bakarken daha umutlu gençler görünce, yürüttüğümüz projenin ne kadar anlamlı ve verimli bir proje olduğunu bir kez daha kanıtlamış bulunduk.






                "Haklıların haksızlar yerine suçlanmaması için avukat olmak istiyorum." Harun 






                     "Başka gezegenleri görmek , başka yerlere ayak basmak istiyorum."  Ahmet


       Öğrencilere 'Sizlerin bize sormak istediğiniz sorular var mı?' diye sorduğumuzda, aslında karşımıza çıkması çok olası bir soruyla karşılaştık;
                                                "Siz neden bu seansları yapıyorsunuz?"

     İşte tam da bu sorudan sonra onlara STK nın  ne demek olduğunu, YGA 'nın vizyonunu, misyonunu, ne içerikte projeler yürüttüğünü, bizlerin de toplumun sosyal açıdan eksik olduğuna inandığımız alanlarının geliştirilmesinde  gönüllü olarak bulunmaktan çok büyük keyif aldığımızı anlattık. Öyle ki, bizim onlara bir şeyler öğretirken aslında kendimize de bir çok şey kattığımızı; farklı hayatların , farklı düşüncelerin ufkumuzu genişletmesiyle daha da donanımlı bireyler haline geldiğimizi , çevremizde duyduğumuz problemler varsa eğer , bunlara karşı çözüm odaklı davranmamız gerektiğini örnekler vererek aktarmaya çalıştık.




    Bu güzel seansın ve sonrasındaki sohbetimizin ardından , ODP Seansını bütün dönem boyunca takip eden, büyük başarı gösteren öğrencilerimize sertifikalarını verdik. İçlerindeki mutlulukları yüzlerinde de görüyor oluşumuz bizi bir kat daha mutlu etti ve onlarla hiç kopmak istemediğimizi fark ettik.


Sertifikaların verdik  , diğer öğrencilerle birlikte dışarı çıkıp, İstiklal Marşı'mızı söyledik ve daha sonra egosu küçük, kalbi büyük, zihni berrak , elleri hızlı on önü açık öğrencimizi evlerine gönderip, biz de kendi  servisimize binip kaldığımız otelin yolunu tuttuk.


Bir kaç saatlik dinlenişimizin ardından , Tatvan'ın ünlü kebabını da tatma şansına sahip olduk.Tüm bir günü değerlendirdiğimiz akşam yemeğimizden dönüşte, otelin terasında toplanıp, Hüsnü M.Özyeğin Vakfı'nın desteğiyle oldukça ilerleyen Kırsal  Kalkınma projesinin geleceğine ve sürekliliğine yön vermek ve daha da aktifleşmesini sağlamak amacıyla  workshop çalışmalarımıza başladık. Tatvan'da kurulan süt merkezinin, yetiştirilen bitkilerin, üretilen balın daha verimli hale getirilmesi, potansiyelinin arttırılmasından sonra , internet üzerinden satışının yapılabilmesi için bir internet sitesi tasarlama çalışmalarına başladık. 2 Mart 2013 günü Tatvan köyünün kooparatifiyle yapacağımız toplantıda , sitemiz için gerekli olacak soruları hazırlayıp, elimizde bir taslak bulunması için fikirlerimizi paylaştık. Hızlı, yorucu ve bir o kadar da keyifli geçen farklı bir günün sonunda , deliksiz bir uyku çekmek için odalarımıza çekildik.



Yağmur Şimşek

1 Mart 2013 Cuma

SEN 102 (Social Entrepreneurship-Field Study)

     Hayatta her güzel şeyin bir başlangıcı vardır. Bizim Tatvan serüvenimiz de SEN 102 (Social Entrepreneurship - Field Study ) dersini almamızla başladı.Geçtiğimiz  2012 Güz dönemi boyunca okulumuzda bulunan YGA ofisinin kütüphanesinde sevgili YGA eş başkanları  Enis Güray ve Gökhan Meriçliler liderliğinde sosyal girişimciliğin temelleri, ilgi alanları ,saha çalışmaları ve  ödev olarak tamamladığımız vaka  çalışmaları üzerinde uzun sohbetler, fikir alışverişleri,aktif bir şekilde devam eden  ODP (Oku-Düşün-Paylaş )seansları gerçekleştirdik.

 
 

Çekmeköy-Nişantepe İlköğretim Okulu'ndan gelen birbirinden parlak öğrencilerle geçirdiğimiz verimli derslerde , onların hayata ve hayallerine  farklı pencerelerden bakmalarını, düşüncelerini çekinmeden, en yaratıcı halleriyle paylaşabilmelerini amaçladık.Ünlü filozofların, bilim adamlarının, düşünürlerin, liderlerin sözleriyle yön verdiğimiz seanslarımızda , onları yönlendirmeden, aksine bizlerle yorumlarını paylaşmaları, birbirlerini dinlemeleri için teşvik ettik.







Projenin bir diğer ayağı olarak yine gönüllülerle gerçekleştirdiğimiz , Hüsnü Özyeğin Vakfı'nın Tatvan'da kurmuş olduğu  'Hüsnü  M.Özyeğin Vakfı Deniz Süren İlköğretim Okulu'nda daha önce ODP seansları için kurulan YGA kütüphanesindeki internet  sistemi sayesinde Skype üzerinden seanslarımızı gerçekleştirmeye devam ettik. Tatvan'da bulunan öğrencilerin de bizi tanıması, farklı kişilerle konuşup, düşüncelerini paylaşmaları için onlara da fırsat verdik.





Hızlı, yoğun ama bir o kadar da verimli ve eğlenceli geçen bir dönemin sonunda Nişantepe İlköğretim Okulu'ndan gelen öğrencilerimize sertifikalarımızı verip bir de bahaneyle güzelce eğlendik.

  Deneyimlerimizi ufku geniş öğrencilerimizle paylaşmak  ve aslında onlardan aklımıza bile gelemeyecek bir sürü bakış açısı öğrendikten sonra projemizin  1Mart 2013 tarihinde Tatvan'da gerçekleşecek olan saha ayağı için hazırlanmaya başladık...





Yağmur ŞİMŞEK